10 Eylül 2015 Perşembe

Bitki Bakımında Önemli Pratik Bilgiler

İç mekan bitkilerini sera yada dükkanlardan satın alıp bulunduğunuz ortama götürdüğünüzde, bazılarının yapraklarının hızla sarardığını, çiçeklerinin solduğunu, uzun süre yaşamadığını görebilirsiniz. özellikle ithal bitkilerde meydana gelen kötü etkileri, aldığımız bitkinin kalitesine, satıcıların yanlış yönlendirmesine bağlar, sorunler yine ettiğinde bitki almamaya karar verir ve yeşil dostlarımızdan uzaklaşırız. Bitkilerin bozulmasının çeşitli nedenleri olabilmekte, lakin kendi hatalarımızı da göz ardı etmemeliyiz.







   

  
 Bitkiyi nereye koyacağımızı iyi bilmeli, onları makul yerlere yerleştirmeliyiz. Doğru bitkiyi doğru yere koymazsak başarı sansımız aşırı azalır. bitki hiçbir zaman koltuk, sandalye, vazo vs bu gibi istediğimiz köşeye koyabileceğimiz bir aksesuar değildir. insan arzularıne paralel ihtiyaçları olmadığı anlamına gelmez. Konuşmamaları ve ya hızlı devinim edememeleri onların farklı ihtiyaçları olduğunu göstermez. Onlar için sevgi de bir besindir. kimi saksıları küçük olmasına rağmen yalnızca sevgiyle büyüdükleri hayretle görülmüştür. Yeşil dostlarımızı seçerken ışık ve ısı şartlarını, bitkinin konulacağı yerin genişliği gibi faktörleri göz önünde bulundurmalıyız. Bütçemizi iyi saptamali ve karşımızdaki satıcıya ne istediğimizi tam anlamıyla anlatmalıyız. nebat boyları aynı olsa dahi fiyatlarında büyük farklılıklar olabilir. örneğin 160- 170 cm yükseklikte 3 köklü Dracaena marginata ile aynı boydaki, yalnız daha ihtiyar olan üç köklü Dr. Compacta içinde 3 kat fiyat farkı bulunur. Bitkiyi yerleştireceğimiz saha dar ise ve palmiyelerden güzellanıyorsak, çabul büyüyen ve genişleyen Areca yerine, daha ağır ve yayılmadan büyüyen Kentia seçilmelidir. direkt güneş alan bir ortamda Kentia, Dracaena marginata yerine, yaprakları güneşe daha dayanıklı Ficus veya Yucca kullanılmalıdır. Kısmi gölge olan ortamlarda Ficus benjamin, Fujer, yani eğrelti türleri yerine, daha ağır büyüyen, kalın gövdeli, koyu yeşil, etli yapraklı bitkiler kullanılmalıdır.
     Salon bitkilerinin satın alındığı ideal süre, büyüme sezonları arasında iç ve dış ısının dengede bulunduğu ilkbahar ve sonbahar arasıdır. Kış aylarında seralardan 18-20 derecede ve nemli ortamlara alınan bitkiler, evlerin kuru ve sıcak havasında uzun süre bocalayacaktır.






    
     Isı farklılıklarının artmasıyla beraber bozulma riskide artar. Soğuk veya sıcak hava da zararlıdır. Hava ister soğuk, ister sıcak olsun, araba içinde bırakılan bitkiler çok fazla hızlıca kararır, yanar ve ölür.Evlerdeki kuru havanın nebat üzerindeki olumsuzluğunu azaltmak için; satın alınan bitkinin yaprakları ve uçları yanık, kararmış, yırtılmış olmamalıdır. Yaprak üzerinde veya gövdede hastalık belirtisi olabilecek yapışkan ve kabuğumsu oluşumlar bulunmamalı, goncalı bitkiler seçilmelidir.özellikle kış aylarında alınan bitkilerde ilk bir hafta 10 gün içerisinde görülen alt yapraklardaki birkaç sararma ve dökülme, ortam değişikliği nedeni ile normaldir, dökülmeler bir iki hafta arasında yavaşlar ve biter.
    
    Eğer yeni çıkan yapraklarda da yanmalar oluyorsa, bakım hatası yapılmaktadır. Büyük ihtimalla ortam bitki için çok fazla kurudur. Ortamın ısısı düşürülmeli ve yapraklarına duş yaptırmalıdır. Sararma ve kuruluşa devam ederse bitkiyi aldığınız yere başvurmalı ve yardım almanız gerekiyor. Aldığınız bitkinin kökleri saksı içini sarmış ve dışarı çıkmaya başlamışsa saksı hemen büyütülmelidir. Kökler saksı içini kaplamışsa, yalnız gene de bitkiyi dilediğiniz renkte ve yapıdaki bir başka saksıya geçirmek istiyorsanız, kökleri koparmadan, yaralamadan, saksı altına drenaj yaparak saksıyı değiştirebilirisiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder